Serbest ticaret anlaşması nedir?
Taraflara ne gibi avantajlar sağlar?
Türkiye için önemi nedir?
Uluslararası ticari ilişkiler literatürde serbest ticaret anlaşması (STA) olarak bilinir. STA anlaşmaya konu mal ve hizmetlerin iki ülke gümrük bölgesinde üçüncü ülkelere göre pozitif yönde ayrılması ve imtiyazlı işlem görmesi durumunu ifade eder.
STA kimi mal ve hizmet için imtiyaz anlamına geleceği gibi kapsam genişletilerek tüm üretim faktörlerini de içine alabilir. Bu durum uluslararası entegrasyon düzeyi olarak karşımıza çıkar. Entegrasyon arttıkça tarafların ilişkileri de daha kompleks bir yapı oluşturur. Bu sayede tarafların karşılıklı hak ve menfaatleri de artmış olur.
Bugüne kadar Türkiye 37 serbest ticaret anlaşmasına taraf olmuş, halen 21 anlaşma ise yürürlüktedir. Bu anlaşmaların ekonomiye katkısı muhakkak tartışılmaz ancak daha verimli olabileceğini de söyleyebiliriz.
Entegrasyon düzeylerine göre STA yapılarını inceleyecek olursak;
En basit olan anlaşma modeli ikili ticaret anlaşmalarıdır. Üzerinde uzlaşılan mal ve hizmet grupları için ticari imtiyaz içerir.
Serbest ticaret bölgesidir (STB). STB’ne taraf ülkeler üçüncü taraflarla ticari faaliyette serbestken aralarında imtiyazlı ticari ilişkiyi sürdürürler. Bu modele en güzel örnek Kuzey Amerika Serbest Ticaret Anlaşması (NAFTA) sayılabilir. ABD, Kanada ve Meksika anlaşmaya taraf ülkelerdir.
STB’nin ileri adımı gümrük birliğidir (GB). GB anlaşmasıyla taraf ülkeler arasında üretim faktörlerinden mal, hizmet ve sermaye hiçbir kısıtlamaya tabi olmadan serbestçe dolaşabilmektedir. Üçüncü ülkelere karşı ortak gümrük rejimi uygulanır.
GB’nin gelişmiş şekli ortak pazardır (OP). GB ile OP arasındaki en önemli fark üretim faktörlerinden olan iş gücünün de serbest dolaşıma katılabilmesidir. Yani mal, hizmet ve sermayenin yanında iş gücünün de serbest dolaşıma katılabilmesidir. Bu modelde insanlar taraf ülkelerde özgürce iş kurup ticari faaliyette bulunabilmektedir.
OP’ın gelişmiş şekli ekonomik birliktir (EB). EB’e taraf ülkeler ortak ticaret kanunu, merkez bankası ve para politikası uygularlar. Tek bir ülke gibi hareket eder, ortak strateji geliştirir ve bütçe hazırlarlar. AB EB için verilecek en iyi ve tek yapıdır.
En geniş katılım sağlayan birlik şekli ise politik birliktir (PB). PB de OP ile sağlanan entegrasyona ek olarak tek ordusu ve güvenlik stratejisi benimser. Birlik ülkeleri dış tehditlere karşın ortak savunma planları tesis ederler. Günümüzde bu tarz bir birliktelik örneği bulunmamakta ancak AB ülkeleri arasında PB’e geçiş için müzakereler devam etmektedir.
Yazımızın başında sorduğumuz iki ve üçüncü sorunun cevabını Türkiye özelinde bir sonraki yazımızda tartışacağız.
Kıymetli okurlar;
Görüşlerinizi Türkiye’nin AB ve diğer Türk devletleriyle ikili ilişkileri yukarıda özelliklerini sıraladığımız entegrasyonlar çerçevesinde bizimle paylaşabilirsiniz.
Sağlıkla kalın.