Search
Generic filters
Exact matches only

Samsung’un Hikayesi

0 4 sene önce

   Samsung’un Hikayesi, Kore endüstri devrimini yapana kadar yıllarca çok fakir bir ülkeydi.

Bu endüstri devriminde en çok katkısı olan firmalardan birisi tabiki Samsung. Dünya devi olmaktaki sırları nelermiş gelin Samsung’un hikayesini inceleyelim…

   1938’te Lee Byung 28 yaşında bir genç olarak kuru balık gibi gıda ürünleri satmaya başlayarak kendi ticaret şirketini ve üç yıldız anlamına gelen Samsung adını verdi.

1968 yılına kadar bu şekilde gıda ticaretini sürdürdü. Ama 1968 yılında geldiğimizde Lee Byung-Chul çıktığı dünya seyahatine çıktı.

Almanya, İtalya, Japonya ve Amerika’daki trendleri ve gelişmeleri incelediğinde teknoloji özellikle elektronik alanında büyük gelişmelerin yaşandığını ve gelecek teknolojisinin bu yönde ilerleyeceğini çıkarımını yaptı.

Yönetim kurulu ile yaptığı toplantıda çıkarımlarını anlattı ve elektronik alanına girmek istediğini ifade etti.

Alınan kararlar sonucunda siyah-beyaz televizyon ve elektrikli ev ürünleri üretmek amacıyla Samsung-Sanyo Electronics kuruldu.

  • Buradan çıkaracağımız birinci ders şu; dünyadaki gelişmeleri trendleri iyi gözlemleyerek akıllı hamleler yapmak. Sadece firma bazında değil ülkeler de bu ileri görüşlülük ile hızlı bir şekilde büyüyebilirler. Önemli olan yatırım yapılacak doğru alanı seçmek. 
  • İkinci ders ise geri kalmış ülke olmanın dezavantajı kadar izleyici konumunda olarak teknoloji transfer ederek tersine mühendislik ile hızlı bir atılım yapma avantajları da vardır.

   1974’te Samsung pek az ülkede üretilen yarı iletken maddeleri üretmeye başladı. Lee 1983’te DRAM yongası (dinamik rastgele erişimli bellek) üretimine başlayacağını açıkladı.

Bundan sadece bir yıl sonra 1984’te 64kb’lik DRAM yongalarının dünyadaki üçüncü üreticisi oldu.

1992’de dünyanın ilk 64Mb’lik ve 1994’te ilk 256Mb’lik DRAM’ini üretti. 

Bu başarılardan sonra telefonda üretmek isteyen Samsung’un birkaç denemesi oldu ama maalesef telefon alanında aynı başarıyı gösteremedi. 

   1987 yılında Lee Byung-Chul ölümünden sonra yerine oğlu Lee Kun-hee geçti.

Samsung ne kadar hızlı büyüse de ürün kalitesinin düşük olması piyasada Samsung’a kötü bir imaj çiziyordu.

Kun-hee yönetim kurulu ile meşhur üç günlük Frankfurt toplantısını yaptı ve onlardan “aileleri dışında her şeyi değiştirmelerini” istedi.

Bir süre sonra ürün kalitesinin gene de yeterli bulmayan Kun-hee Samsung ana fabrikasının önünde 50 milyon dolarlık Samsung ürünlerinin yakılmasını emretti ve şirketin CEO’sunu değiştirdi.

Kun-hee yeni ürün ve pazarlara girmek istiyordu. Bunun için Kun-hee mobil telefon ve LCD televizyonlarını kendisine hedef olarak belirledi.

Bu alanlara ciddi Ar-Ge yatırımları yaptı. Ve 1998’de ilk internete bağlanabilen cep telefonu 2001’de ise HDD televizyonlarını geliştirdi ve yaptığı yatırımlar sayesinde kötü kalite imajını da düzeltti. 

2012 yılında dünyanın en büyük, 2015’te ise en büyük ikinci elektronik şirketi oldu. 

  • Üçüncü ders ise şu; üretim yapmak istenen pazarı iyi analiz ederek Ar-Ge yatırımları yapmak. Ar-Ge’ye yatırım yapmadan teknoloji üretme kaygısı olmadan montaj yaparak üretim yapmak ülkeye sadece para kazandırır.

İnovasyon ve Ar-Ge yatırımları güçlü ve gelişmiş bir ülke için şart.

   Bugün ise Samsung sadece elektronik değil askeriye kimya, ve tıp gibi alanlarda da çalışmalar yapmakta. Son zamanlarda bazı ürünlerinin pazar paylarında düşüş yaşasada 1938’ten günümüze kadarki hikayesi birçok ülke ve firma için önemli dersler içermekte.

Hepimizin dileği Türkiye’nin de Samsung gibi dünyaya örnek olacak, yeni teknolojiler geliştiren şirketlere sahip olması.

Umarız Türkiye’nin bu yolculuğunda hepimizin bir katkısı olur.

Bir Cevap Yazın

X