2017 yılı Kasım ayı SAMEKS verileri İstanbul’da açıklandı. Açıklanan verilere göre mevsim ve takvim etkisinden arındırılmış SAMEKS Bileşik Endeksi, bir önceki aya göre 1,0 puan azalarak 52,4 değerine geriledi. Sanayi sektörü, önceki aya göre 2,1 puan hızlanırken, hizmet sektöründeki artış 0,6 puanda kaldı. Böylece SAMEKS Bileşik Endeksi 50 referans değerinin üzerindeki seyrini sürdürerek Türkiye ekonomisindeki canlılığa işaret etti.
Sanayi sektöründe gözlenen artışta, önceki aya göre girdi alımlarının 4,5 puan artarak 64,4 puana, yeni siparişlerin ise 0,8 puan artarak 54,2 puana yükselmesi etkili olurken, bu gelişme neticesinde üretim, 0,2 puan artmış ve 52,0 olarak kayda geçmiştir. Hizmet sektöründe ise firmaların nihai mal stokundaki azalmaların devam etmesinden dolayı girdi alımlarındaki 4,6 puanlık artışa rağmen; iş hacmi daralmıştır.
Böylece mevsim ve takvim etkisinden arındırılmış SAMEKS Bileşik Endeksi’nin 52,4 puanlık değeri, 2017 yılı Kasım ayına ilişkin ekonomik aktivitenin canlılığına işaret etmiştir. Hem hizmet hem de sanayi sektörünün 50 referans puanı üzerindeki seyrini sürdürmesi; SAMEKS’teki olumlu görünümün önümüzdeki dönemlerde de süreceğinin sinyalini vermektedir.
- 1. Sanayi Sektörü SAMEKS Endeksi
- Mevsim ve takvim etkisinden arındırılmış SAMEKS Sanayi Endeksi, 2017 yılı Kasım ayında, bir önceki aya göre 2,1 puan artarak 54,7 seviyesine yükselmiştir. Bu gelişmede firmaların girdi alımlarında meydana gelen 4,5 puanlık artış belirleyici olurken, buna bağlı olarak sektöre ilişkin üretim, 52,0 seviyesine yükselmiştir. Girdi alımlarındaki 4,5 puanlık artışa rağmen, yeni siparişlerdeki düşük artışla üretimde cüzi bir artış meydana gelmiş; böylece nihai mal stoku hızlı bir şekilde artış kaydetmiştir. Buna karşın 52,0 puanla Kasım ayında da artışını sürdüren sanayi üretimi, böylece 11 aylık kesintisiz bir artış eğilimi göstermiştir. Üretimde gözlenen artışa bağlı olarak sektöre ilişkin istihdam 1,2 puanlık artış kaydederek 51,7 seviyesine yükselmiştir. Böylece mevsim ve takvim etkisinden arındırılmış SAMEKS Sanayi Endeksi, Ocak 2017 döneminde başlayan olumlu görünümünü Kasım ayında da sürdürmüş ve 54,7 puanlık değeriyle sektördeki canlılığa işaret etmiştir.
- a. Üretim Sanayi sektörüne ait Üretim alt endeksi, Kasım ayında bir önceki aya göre 0,2 puan artarak 52,0 seviyesine yükselmiştir. Bu dönemde firmaların yeni siparişlerinde gözlenen artışların, sanayi üretimini pozitif etkilediği görülmektedir.b. Yeni Sipariş Sanayi sektörüne ait “Yeni Sipariş” alt endeksi, kasım ayında bir önceki aya göre 0,8 puan artarak 54,2 seviyesine yükselmiştir. Yeni Siparişlerde gözlenen bu artış, sanayi sektöründeki canlılığın kasım ayında da sürdüğüne işaret etmiştir. c. Satın Alım Sanayi sektörüne ait Satın Alım alt endeksi, kasım ayında bir önceki aya göre 4,5 puan artarak 64,4 seviyesine yükselmiştir. Girdi alımlarının 64,4 puanlık bu seviyesi, sanayi sektöründeki canlılığın önümüzdeki dönemlerde de devam edeceğine işaret etmektedir. d. Nihai Mal Stoku Sanayi sektörüne ait Nihai Mal Stoku alt endeksi, kasım ayında bir önceki aya göre 6,8 puan artarak 50,8 seviyesine yükselmiştir. Söz konusu artış, yeni siparişlerdeki artışın girdi alımlarındaki artışın oldukça gerisinde kalmasından kaynaklanmıştır.e. Tedarikçilerin Teslimat Süresi Sanayi sektörüne ait “Tedarikçilerin Teslimat Süresi” alt endeksi, Kasım ayında bir önceki aya göre 6,7 puan artarak 52,7 seviyesine yükselmiştir. Bu artış, firmaların kasım ayında mal ve hizmet tedariklerinde sorun yaşamadıklarına işaret etmektedir. f. İstihdam Sanayi sektörüne ait “İstihdam” alt endeksi, kasım ayında bir önceki aya göre 1,2 puan artarak 51,7 seviyesine yükselmiştir. Girdi alımlarının hız kesmeden devam etmesi, sektöre yönelik istihdamın önümüzdeki dönemde de artışta olacağının sinyalini vermektedir.
- 2. Hizmet Sektörü SAMEKS EndeksiMevsim ve takvim etkisinden arındırılmış SAMEKS Hizmet Endeksi; 2016 yılı Kasım ayında, bir önceki aya göre 0,6 puan artarak 50,8 değerine yükselmiştir. “İş Hacmi” ve buna bağlı olarak “İstihdam” alt endekslerinde gerçekleşen azalışlara karşın girdi alımlarındaki artışın sürmesi, bu dönemde endekste gözlenen artışın belirleyicisi olmuştur.Önceki aya göre nihai mal stokunda 2,4 puanlık bir toparlanma gözlenmiş olsa da ‘endeksin 48,0 puanlık seviyesi’ stoklardaki azalmaya işaret etmiştir. Girdi alımlarında gözlenen hızlı artışa rağmen iş hacminin daralmış olması, firmaların bu dönemde nihai mal stoklarını tüketme eğiliminde olduğunu göstermektedir.Hizmet sektörüne ilişkin istihdam alt endeksi ise önceki aya göre 1,4 puan gerilemiş olmasına karşın 50,7 puanlık seviyesiyle olumlu görünümünü sürdürmüştür.Böylece mevsim ve takvim etkisinden arındırılmış SAMEKS Hizmet Endeksi, 2017 yılı Kasım ayında 50,8 puanla 50 referans değeri üzerindeki seyrini sürdürerek sektöre yönelik olumlu görünümün devam ettiğine işaret etmiştir.
- a. İş Hacmi
- Hizmet sektörüne ait “İş Hacmi” alt endeksi, kasım ayında bir önceki aya göre 3,5 puan azalarak 45,4 seviyesine gerilemiştir. Böylece, sektörde Eylül 2017 döneminde başlayan iş hacmi daralması kasım ayında da sürmüştür.
b.Satın Alım
Hizmet sektörüne ait “Satın Alım” alt endeksi, kasım ayında bir önceki aya göre 4,6 puan artarak 63,1 seviyesine yükselmiştir. Girdi alımlarında gözlenen bu artış, önümüzdeki dönemde sektöre yönelik olumlu görünümün süreceğine işaret etmektedir.
- c. Nihai Mal Stoku
Hizmet sektörüne ait “Nihai Mal Stoku” alt endeksi, kasım ayında bir önceki aya göre 2,4 puan artarak 48,0 seviyesine yükselmiştir. İş hacminde gözlenen durgunluğun sürmesi, firmaların nihai mal stoklarında hızlı bir düşüş gözlenmesine neden olmuştur.
- d. Tedarikçilerin Teslimat Süresi
Hizmet sektörüne ait “Tedarikçilerin Teslimat Süresi” alt endeksi, kasım ayında bir önceki aya göre 4,4 puan artarak 51,2 seviyesine yükselmiştir. Kasım ayında firmaların yaklaşık %82’si teslimat sürelerinde önemli bir değişim olmadığını ifade etmiştir.
e.İstihdam
Hizmet sektörüne ait “İstihdam” alt endeksi, kasım ayında bir önceki aya göre 1,4 puan azalarak 50,7 seviyesine gerilemiştir. Gözlenen bu gerilemeye karşın 50,7 seviyesindeki endeks, hizmet sektörüne ilişkin istihdamın artmaya devam ettiğini göstermektedir.
SAMEKS’in Önümüzdeki Dönemde de Artış Eğiliminde Olacağı Düşünülüyor
Ekim ayındaki 53,4 puanlık değeriyle 2017 yılının son çeyreğine olumlu bir giriş yapan SAMEKS Bileşik Endeksi, bu görünümünü kasım ayında da sürdürmüş ve ekonomik aktivitenin canlılığına işaret etmiştir. Hizmet ve sanayi sektöründe gözlenen artışlar, her ne kadar önceki aya göre 1,0 puan azalmış olsa da Türkiye ekonomisine yönelik pozitif görünümün sürdüğüne işaret etmiştir.
Kasım ayında T.C. Merkez Bankası tarafından açıklanan İmalat Sanayi Kapasite Kullanım Oranının 0,1 puan artarak 79,5 seviyesine ulaşması ve 106,3 seviyesinde gerçekleşen Reel Kesim Güven Endeksi, SAMEKS’in olumlu görünümünü destekleyen etmenler olmuştur.
Girdi alımlarının hizmet sektöründe 63,1, sanayi sektöründe ise 64,4 seviyesinde gerçekleşmesi, reel sektörün ekonomiye olan güveninin sürdüğüne işaret etmektedir. Bu bağlamda SAMEKS’in önümüzdeki dönemde de artış eğiliminde olacağı tahmin edilmektedir. Bununla birlikte hizmet sektörünün iş hacmi durgunluğunu, kasım ayında da sürdürmesi, sektöre yönelik risk unsuru oluşturmaktadır.
“FED’in 2018 Yılında Faiz Artırımında Temkinli Bir Duruş Sergilemesi Bekleniyor”
2017 yılı Kasım ayında küresel ekonominin gündemi; FED’in aralık ayında faiz artırımına gideceğine yönelik beklentiler ve Avro Bölgesi’ndeki siyasi belirsizliklerin ekonomik yansımaları üzerine yoğunlaşmıştır.
FED yetkililerinin 1 Kasım’da sona eren toplantısının ardından, ABD’deki güçlü ekonomik aktiviteye yönelik görüş birliğinde oldukları görülmüştür. Birçok yetkili faiz oranlarının yakın dönemde artırılması gerektiği öngörüsünde bulunurken, enflasyonun beklenenden daha uzun süre %2’lik hedefin altında kalacağına yönelik endişeler, FED’in 2018 yılında faiz artırımında daha temkinli bir duruş sergileyeceğine işaret etmektedir. İşsizlik maaşı başvurularının, beklentilerin altında kalmasına ek olarak, ekim ayı konut başlangıçlarının yıllık %13,7 artışla beklentilerin üzerinde gerçekleşmesi, ABD ekonomisine yönelik iyimser beklentileri desteklemektedir.
Siyasi Belirsizlikler Euro’yu Küresel Piyasalarda Baskı Altına Soktu
Avro Bölgesi ekonomisinde siyasi belirsizliklerin ekonomiye etkisi, kasım ayının bir diğer önemli gündem maddesi olmuştur. Koalisyon kurma sürecinin başarısızlıkla sonuçlanmasının ardından Merkel’in azınlık hükümeti kurmak istemediğini dile getirmesi sonrasında, piyasalar erken seçim ihtimaline yoğunlaşırken, Avrupa’nın en büyük ekonomisinde yaşanan siyasi belirsizlikler küresel piyasalarda Euro’nun baskı altında kalmasına neden olmuştur.
Bölge’de kasım ayına ilişkin öncü imalat sanayi ve hizmet sektörleri PMI’ları, beklentilerin üzerinde gerçekleşirken; Almanya ve İngiltere’de üçüncü çeyrek için daha önce sırasıyla %2,3 ve %1,5 olarak açıklanan yıllık büyüme oranları revize edilmeyerek beklentiler paralelinde gerçekleşti.
Avrupa Ekonomilerinde İyileşme Süreci Devam Ediyor
Diğer taraftan İngiltere’de kabinenin Brexit sürecinde tazminat ödenmesi konusunda anlaştığını iddia edilirken, İngiliz basınında yaklaşık 40 milyar İngiliz Sterlini seviyesinde bir ödeme yapılabileceği belirtildi.
IMF tarafından yayımlanan Avrupa’ya yönelik Bölgesel Ekonomik Görünüm Raporu’nda, Avrupa ekonomilerinde iyileşmenin güçlendiği vurgulanırken, bölge ekonomilerinin bu yıl %2,4, 2018’de ise %2,1 büyüyeceği öngörüldü. Bölgede iç talep ve yatırımlarla hızlanan büyümenin küresel ekonomiye ciddi katkı sağladığı ve Avrupa’nın küresel ticaretin motoru haline geldiği ifade edildi. Raporda Avrupa’nın 2016-2017 döneminde küresel ithalat artışına Çin ve ABD’nin toplamı kadar katkı sağladığı tespitine yer verildi.
İhracattaki Artış İle Dış Talebin Büyümeye Olan Pozitif Katkısı Sürecek
2017 yılının ikinci çeyreğinde %5,1 oranında büyüyen, yılın üçüncü çeyreğinde ise çift haneli büyüme beklenen Türkiye ekonomisine ilişkin kasım ayı içerisinde açıklanan makroekonomik veriler, pozitif büyüme sürecinin sürdüğüne işaret etmiştir. Eylül 2017 dönemine ilişkin ihracat yıllık bazda %8,7 artarak 11,8 milyar dolar olurken, ithalat %30,6 yükselerek 20 milyar dolar olarak gerçekleşti. İthalatın ihracattan hızlı bir şekilde artmasıyla dış ticaret açığı %85 oranında artarak 8,1 milyar dolara yükseldi. İhracattaki bu artış, üçüncü çeyrekte dış talebin büyümeye olan pozitif katkısının süreceğine işaret etmiştir.
Yine Eylül döneminde sanayi üretimi takvim etkisinden arındırılmış verilere göre yıllık bazda %10,4 artış kaydederken, böylece 3. çeyrekte sanayi üretim endeksindeki artış, yıllık bazda %10 olarak gerçekleşti.
Yıl Sonu Büyüme Oranının %5’in Üzerinde Gerçekleşeceği Düşünülüyor
Beklentileri aşan bu veriyle birlikte, 2017 yılı büyüme tahminleri yukarı yönlü güncellenirken, yıl sonu büyüme oranının %5’in üzerinde gerçekleşeceği düşünülmektedir. Bu gelişmeye uygun olarak AB Komisyonu, Türkiye’nin 2017 ve 2018 yıllarına ilişkin GSYH büyüme tahminlerini yukarı yönlü güncelledi. Buna göre, 2017 yılı için büyüme tahmini %3’ten %5,3’e, 2018 tahmini de %3,3’ten %4’e yükseltildi.
Ağustos 2017 dönemine ait işsizlik oranının önceki yılın aynı dönemine göre %0,7 oranında azalarak %10,6’ya gerilemesinin yanı sıra, Ekim ayında bütçe gelirlerinin %21,8 oranında artması; Türkiye ekonomisine yönelik diğer olumlu gelişmeler olmuştur.
Eylül ayına ilişkin cari işlemler açığı ise 4,5 milyar dolarla beklentilerin üzerinde gerçekleşti. Bu dönemde dış ticaret açığındaki yüksek oranlı artış, cari açığın genişlemesinde etkili olurken, turizm gelirlerindeki toparlanmanın sürdüğü izlenmiştir.
Türk Lirası’nın Kasım ayı içerisinde (24 Kasım itibariyle) Dolar karşısında %3,3 oranında değer kaybetmesi, Kasım ayına ilişkin en olumsuz gelişme olarak kayda geçmiştir. Böylece 2017 yılının başından bu yana, TL’nin Dolar karşısında yaşadığı değer kaybı yaklaşık %12 olurken, bu bağlamda Türk Lirası gelişmekte olan ülke para birimlerinden negatif olarak ayrışmıştır.
Dış Ticaret Açığı %27,9 Oranında Artış Kaydetti
2017 yılı Eylül ayında toplam ihracat hacmi 2016 yılının aynı ayına göre %8,7 artarak 11,8 milyar dolar olurken, toplam ithalat hacmi de %30,6 artarak 20,0 milyar dolar olarak gerçekleşti. Böylece Eylül ayında dış ticaret açığı %85 artarak 8,1 milyar dolara yükseldi.
2017 yılının Ocak-Eylül dönemi dikkate alındığında, geçtiğimiz yılın aynı dönemine göre ihracat %10,5, ithalat da %15,5 oranında artış kaydetti. Böylece bu dönemde dış ticaret açığı %27,9 artış kaydetti.
Yıllık dış ticaret açığının artış kaydetmesinde en etkili unsur altın ticareti olmuştur. Altın ticareti hariç dış ticaret rakamlarına bakıldığında, Eylül 2017 dönemi itibariyle dış ticaret açığının daralmış olduğu görülmektedir. Nitekim önceki yılın Ocak-Eylül döneminde 3,9 milyar dolar olan “Kıymetli veya Yarı Kıymetli Taşlar” ithalatı, 2017 yılının aynı döneminde 13,8 milyar dolara yükselmiştir.
Motorlu Taşıt İhracında Gelişme Sağlandı
Eylül ayında ihracatta meydana gelen %8,7’lik artışta “Motorlu Taşıtlar” ve “Makine” ihracatı belirleyici olmuştur. Bu dönemde Motorlu Taşıtlar ihracatı %11,8 artarak 1,8 milyar dolar olurken, Makine ihracatı %10,1 artarak 1,1 milyar dolara yükselmiştir.
Altın ithalatındaki güçlü seyrin yanı sıra enerji ithalatı da dış ticaret dengesini olumsuz etkilemektedir. Ekonomik aktivitedeki toparlanma ve petrol fiyatlarındaki yükselişin etkisiyle enerji ithalatı %51 oranında artarak 3,2 milyar dolar olmuştur.
Avro Bölgesi ekonomisindeki canlanma ihracat artışını desteklemektedir. Buna karşın küresel petrol fiyatlarındaki artış ve yurt içi ekonomik aktivitedeki olumlu görünüm dış ticaret açığı üzerinde yukarı yönlü baskı oluşturmaktadır. Altın ithalatındaki seyrin dış ticaret dengesi açısından önümüzdeki dönemde belirleyici olacağı tahmin edilmektedir.
Turizm Gelirlerindeki Artış Yüzleri Güldürdü
2017 yılı Eylül ayına ait cari işlemler açığı, bir önceki yılın eylül ayına göre 2,9 milyar dolar artarak 4,5 milyar dolar olarak gerçekleşti. Böylece 2017 yılı Ocak-Eylül döneminde cari açık, önceki yılın aynı dönemine göre %27,1 oranında artarak 31,1 milyar dolar olarak gerçekleşti. Yıllıklandırılmış bazda cari işlemler açığı ise 39,3 milyar dolar seviyesinde gerçekleşmiştir.
Turizm gelirlerinde geçtiğimiz Nisan’dan bu yana güçlenerek süren toparlanma Eylül’de de devam etmiştir. Ağustos ayında 3,7 milyar dolar ile son iki yılın en yüksek düzeyine çıkan turizm gelirleri Eylül’de yıllık bazda %32,8 oranında artarak 3,1 milyar dolar ile yine bu seviyelere yakın düzeyde gerçekleşmiştir. Yılın ilk üççeyreğinde net turizm gelirlerindeki artış yıllık bazda 3 milyar dolar olmuştur.
Petrol Fiyatları Cari Açığı Doğrudan Etkiliyor
Eylül ayındaki 1,4 milyar dolarlık ithalatla birlikte Ocak-Eylül döneminde 13,2 milyar dolara ulaşan altın ithalatı cari işlemler açığını yukarı yönlü baskı altında bırakmıştır. Eylül’de petrol fiyatlarında yıllık bazda %20’nin üzerinde gerçekleşen artış da cari dengedeki görünüme olumsuz yansımıştır. Eylül 2016 döneminde portföy yatırımları kaleminde 3,4 milyar dolarlık net sermaye girişi kaydedilmiştir. Bu dönemde hisse senedi piyasasından 248 milyon dolar net yabancı sermaye çıkışı gözlenirken, tahvil piyasasına güçlü girişler sürmüştür.
Net hata ve noksan kaleminde eylül’de 1,7 milyar dolar sermaye girişi yaşanmıştır. ocak-eylül döneminde ise söz konusu kalemden 930 milyon dolar çıkış gözlenmiştir. Petrol fiyatlarının uluslararası piyasalarda güçlenme eğilimi sergilemesi nedeniyle önümüzdeki dönemde cari açık üzerindeki risklerin sürmesi beklenmektedir. Öncü verilere göre Ekim’de başta enerji ithalatı olmak üzere ara malı ithalatındaki yükselişin etkisiyle dış ticaret açığı hızlı genişlemiştir. Bununla birlikte turizm gelirlerindeki toparlanmanın sürmesi cari dengeyi olumlu etkilemeye devam edecektir.
Sanayi Üretimi Yılın Üçüncü Çeyreğinde Olumlu Bir Görünüm Arz Ediyor
Büyümenin öncü göstergelerinden sanayi üretimi, Eylül ayında, aylık bazda cüzi bir artış gösterirken ve yıllık bazda beklentileri aşmış ve yılın üçüncü çeyreğine ilişkin büyüme rakamları için olumlu bir görünüm arz etmiştir. Bu dönemde, aylık bazda sanayi üretimi %0,6 artarken, yıllık bazda sanayi üretimi %10,4 artış kaydetmiştir.
Aylık bazda gerçekleşen %0,6 oranındaki artışta madencilik ve taşocakçılığı sektörü endeksinin %5,7, imalat sanayi sektörü endeksinin %0,2 ve elektrik, gaz, buhar ve iklimlendirme üretimi ve dağıtımı sektörü endeksinin %1,6 artması etkili olmuştur.
Yıllık bazda sanayi üretiminde ise artış Eylül ayında da sürmüş ve böylece artış trendi 12 aya çıkmıştır.Yıllık sanayi üretiminde gözlenen bu yüksek artışta, madencilik ve taşocakçılığı sektörü endeksinin bir önceki yılın aynı ayına göre %4,6, imalat sanayi sektörü endeksinin %10,4 ve elektrik, gaz, buhar ve iklimlendirme üretimi ve dağıtımı sektörü endeksinin ise %13 artması etkili olmuştur.
Eylül ayı verisiyle birlikte 3. çeyreğe ilişkin sanayi üretimi de tamamlanmış oldu. Buna göre 2017 yılı 3. çeyreğinde sanayi üretimi yıllık bazda %10 artarken, önceki çeyreğe göre artış %1,9 olmuştur. %10 oranındaki yıllık artış oranı, bu dönemde ekonomik büyümenin ilk iki çeyreğin ortalaması olan %5,1’in oldukça üzerinde olacağına işaret etmektedir.
Eylül 2017 döneminde ise SAMEKS Sanayi Endeksi 4,7 puan azalmasına karşın 52,7 puan olarak gerçekleşmişti. Bu bağlamda Ekim ayında sanayi üretiminin bir miktar hız kaybetse de olumlu görünümünü sürdüreceğini tahmin edebiliriz.
İşsizlik Rakamlarında Artış Söz Konusu
Haziran, Temmuz ve Ağustos dönemlerinin ortalaması alınarak hesaplanan Temmuz 2017 dönemi işsizlik rakamları, geçtiğimiz yılın aynı dönemine göre herhangi bir değişim göstermezken, geçtiğimiz aya göre ise 0,5 puan artarak %10,7 seviyesinde gerçekleşti. İşsizlik oranındaki bu artış Ocak 2017 döneminden beri gözlenen ilk artış olarak kayıtlara geçmiştir.
%10,7’lik bu seviye son 4 ayın en yüksek işsizlik oranı olmuştur. İşsizlik oranında gözlenen bu artışta, Temmuz 2017 döneminde sağlanan istihdam artışının işgücüne katılımın çok gerisinde kalması etkili olmuştur.
Önceki aya göre 55 bin yeni istihdam sağlanmış ve toplam istihdamda 28 milyon 758 bin seviyesine ulaşılmış olmasına karşın, işgücüne 246 bin kişinin daha dâhil olması; bu dönemde toplam işsiz sayısının 192 bin kişi artmasına neden olmuştur.
Yılın ilk 7 ayında istihdamda sağlanan artış 2 milyon 86 bin olmuştur. Ocak 2017’de 26,7 milyon seviyesinde bulunan istihdam Temmuz ayı itibariyle 28,8 milyon seviyesine yükselmiştir. Toplam istihdamda gelinen yaklaşık 28,8 milyonluk bu seviye, son 13 yılın en yüksek istihdam sayısı olarak dikkat çekerken, istihdam oranı %48,0 seviyesinde gerçekleşmiştir.
Önceki yılın aynı dönemiyle kıyaslandığında ise, yine işgücüne katılımdaki yoğunluk dikkat çekmektedir. Temmuz 2016 döneminde toplam işgücü 30 milyon 961 bin kişi iken, Temmuz 2017 döneminde 32 milyon 200 bin kişi olmuştur. Böylece son 12 ayda işgücü arzı 1 milyon 239 bin kişi artış kaydetmiştir. Bu dönemde gerçekleşen toplam istihdam artışı ise 1 milyon 122 bin seviyesinde gerçekleşirken, böylece 12 ay öncesine göre toplam işsiz sayısı 119 bin artış kaydetmiştir.
Ağustos 2017 döneminde ise SAMEKS Hizmet Endeksine ilişkin istihdam alt endeksi önceki aya göre 1,9 puan azalmış, Sanayi Endeksine ait istihdam alt endeksinde de önceki aya göre 0,7 puanlık bir kayıp gözlenmişti. Bu verilere dayanarak önümüzdeki dönemde sanayi ve hizmetler sektörü istihdamındaki düşüşlerin süreceğini bekleyebiliriz.
Enerji Fiyatlarındaki Artış Enflasyona Yukarı Yönlü Baskı Yapıyor
2017 yılı Ekim ayına ilişkin tüketici fiyatları, piyasa beklentilerinin bir miktar üzerinde, aylık bazda 2,08 yıllık bazda ise 11,90 puan arttı. Böylece yıllık enflasyonda Ağustos ayında başlayan artış eğilimi Ekim ayında da sürmüş oldu.
%11,9’luk yıllık enflasyon oranı Ekim 2008 döneminden (%11,99) bu yana görülen en yüksek tüketici fiyatları artışı olarak kayıtlara geçmiştir.Yurtiçi üretici fiyatlarında gözlenen artışlar ekim ayında da sürmüştür. Buna göre bir önceki aya göre %1,71 önceki yılın aynı ayına göre %17,28 oranında artış kaydeden Yİ-ÜFE, önümüzdeki dönemde TÜFE’deki artışların süreceğine işaret etmektedir.
Ekim ayında yalnızca eğlence ve kültür ile haberleşme grupları TÜFE’yi azaltıcı yönde etkide bulunmuştur. Bu dönemde, TÜFE artışına en fazla katkıyı mevsimsel faktörlerin etkili olduğu giyim ve ayakkabı grubu yapmıştır.
Son 5 aydır aylık bazda gerileyen gıda fiyatları ekim ayında %2’ye yakın yükselmiştir. Böylece gıda fiyatlarındaki yıllık artış da %12,7’ye ulaşmıştır. Son dönemde petrol fiyatlarının 60 USD/varil düzeyinin üzerine çıkması enflasyon görünümü açısından olumsuz bir tablo çizmektedir. Nitekim enerji fiyatlarına duyarlılığın yüksek olduğu ulaştırma grubunda fiyatlar aylık bazda %2,6 oranında artmıştır.
Enerji fiyatlarının geçtiğimiz seneye kıyasla yüksek seyretmesi enflasyon üzerindeki yukarı yönlü baskının devam edeceğine işaret etmektedir. Son dönemde TL’de meydana gelen değer kaybının gecikmeli etkilerinin de orta vadede enflasyon görünümü açısından olumsuz olduğu değerlendirilmektedir.