KTÜ “IndEvo’18” etkinliğine sponsor olan Mitsubishi Electric, öğrencilere Sanayi 4.0’a hazırlıklı olmaları için tavsiyelerde bulundu.
Dijital Dönüşümün Yolu Yapay Zekadan Geçiyor
Otomasyon sektörünün öncü markası Mitsubishi Electric, Karadeniz Teknik Üniversitesi Endüstri Mühendisliği Kulübü tarafından yapay zeka temasıyla hayata geçirilen “IndEvo’18” etkinliğine elmas sponsorluk ile destek verdi. Etkinlikte konuşmacı olarak yer alan Mitsubishi Electric Türkiye Fabrika Otomasyon Sistemleri OEM İş Geliştirme Kıdemli Müdürü Tolga Bizel, markanın Sanayi 4.0’a yanıtı olan dijital fabrika konsepti e-F@ctory hakkında bilgi verdi. Nesnelerin İnterneti (IoT), robot teknolojileri ve yapay zeka konularında da açıklamalarda bulunan Bizel, öğrencilere Sanayi 4.0 evresine hazırlıklı olmaları için tavsiyelerde bulundu.
Karadeniz Teknik Üniversitesi (KTÜ) Endüstri Mühendisliği Kulübü tarafından düzenlenerek yapay zekanın günümüz teknolojilerine etkileri, otonom sistemler, robot uygulamaları, derin öğrenme, makine öğrenimi, görüntü işleme ve büyük veri konularının masaya yatırıldığı “IndEvo’18” etkinliği 10-11 Aralık tarihlerinde KTÜ Osman Turan Kültür ve Kongre Merkezi’nde gerçekleşti. Elektrik, elektronik ve otomasyon alanında teknoloji öncüsü Mitsubishi Electric, etkinliğe elmas sponsorluk ile destek verdi. Etkinlikte konuşmacı olarak yer alan Mitsubishi Electric Türkiye Fabrika Otomasyon Sistemleri OEM İş Geliştirme Kıdemli Müdürü Tolga Bizel, markanın Sanayi 4.0’a dijital fabrika konsepti e-F@ctory ile yanıt verdiğini belirtirken, Nesnelerin İnterneti (IoT) kavramının üst düzey bir yöneticiden ev hanımına kadar herkesin hayatını kolaylaştıracağına dikkat çekti. Dijital dönüşümün yolunun yapay zekadan geçtiğini ifade eden Bizel, ileri robot teknolojileri hakkında bilgi verirken yeni endüstri evresine hazır olabilmeleri için öğrencilere tavsiyelerini aktardı.
Yapay zeka iş modellerini değiştirecek
Sanayi 4.0’ın beraberinde getirdiği dijital dönüşüm ve akıllı üretim sistemlerinin, toplumları ve dünya dengelerini değiştirecek kavramlar olduğunu söyleyen Tolga Bizel, sözlerine şöyle devam etti; “Birbirine bağlı üretim makineleri ve insan etkileşimiyle birlikte yeni bir üretim anlayışının oluşacağı önümüzdeki dönemde; sanayiciler, şehirler, devletler ve araştırmacıların sürekli gelişecek ve değişecek olan rekabet ortamına uyum sağlayabilmek amacıyla pek çok farklı alanda çalışmalara imza atacakları öngörülüyor. Sanayicilerin üretim aşamalarında, hükümetlerin ülke ve iletişim altyapılarında, yerel yönetimlerin şehir altyapılarında ve araştırmacıların Ar-Ge çalışmalarında öncelikleri Sanayi 4.0’ın gerekliliklerine yanıt verebilmek olacak. Bilişim ve teknoloji çağı olarak adlandırabileceğimiz bu dönemde akıllı şehirler, akıllı binalar ve akıllı fabrikaların sayısının hızla artması bekleniyor. Mobil iletişim, giyilebilir cihazlar, akıllı araçlar, akıllı evler ve Nesnelerin İnterneti gibi teknolojiler çok daha geniş çapta ve daha güncel kişisel verinin şirketlerin kullanımına açılmasına imkan tanıyacak. Bu noktada, kişisel veriye ulaşımın kolaylaşması ve yapay zeka uygulamalarının artması ile geleneksel iş modellerinin değişmesi bekleniyor. Bu değişim sürecinde dijital dönüşümün işletmelerin olmazsa olmazı haline geleceğini söylemek mümkün.”
Global rekabet için hızlı, esnek ve kişiselleştirilmiş üretim şart
Günümüzün hızlı tüketim koşullarında rekabet edebilmek için daha hızlı ve esnek fabrikalara ihtiyaç duyulduğunu ifade eden Bizel, şu açıklamalarda bulundu; “Dünyada bir dakika içerisinde online alışveriş siteleri üzerinden ne kadar ticaret yapıldığına baktığımızda neden büyük bir değişime ihtiyaç olduğunu daha rahat anlayabiliyoruz. Yeni çağda tüketiciler, üreticileri değişime zorluyor. Bu değişim sadece hızla da ilgili değil, aynı zamanda tüketicilerin kişiselleştirilmiş ürün talepleri de her geçen gün artıyor. Bu noktada, belli bir ürün üretmek için kurulmuş olan bir üretim bandının, değişen ihtiyaçlar ve pazar koşulları nedeniyle çok kısa bir süre içinde başka bir ürün üretecek şekilde revize edilmesi gerekli olabiliyor. O üretim hattının yatırımını, en ergonomik şekilde otonom olarak kendi kendini şekillendiren makinelerden ve robotlardan oluşan bir sistem kapsamında yeni ihtiyaçlara uydurabilme kabiliyeti aslında endüstrinin yeni evresini tanımlıyor. Dolayısıyla üreticilerin global piyasalarda rekabet edebilme gücünün artması için bu değişime ayak uydurulması oldukça önemli.”
e-F@ctory ile geleceğin dijital fabrikaları bugünden kurulabiliyor
Dijital dönüşüm çağında makinelerin çevrelerinde olup bitenleri anlayabilecek ve birbirleriyle internet protokolleri aracılığıyla iletişim kurabilecek duruma geldiklerini belirten Bizel, şu bilgileri aktardı; “Mitsubishi Electric olarak bu yeni endüstri evresine e-F@ctory konseptimiz ile yanıt veriyoruz. e-F@ctory ile geleceğin dijital fabrikalarını bugünden kurmak mümkün. Bu süreçte robotlar arası veri transferi de giderek hızlanıyor ve birbirleriyle konuşabilen ileri robot teknolojileri sayesinde robotlar artık kendi kendilerini daha detaylı ve koordineli olarak kontrol edebiliyor. Bugün e-F@ctory altyapısı sayesinde robotlar üretim hattındaki diğer ürünlerle de haberleşebiliyorlar ve bilgileri insan kontrolünden bağımsız olarak hem kendi aralarında hem de fabrikayı kontrol eden ana sistemle paylaşıp verimliliği artırmak için hazır durumdalar. Çünkü e-F@ctory konseptinde fabrika otomasyonunda yer alan tüm ürünler birbirleriyle entegre ve açık bir mimari ile çalışıyor.”
Yeni robotlar tasarlayabilecek mühendisler yetişmeli
Temel bilimler ışığı ile başlayan endüstrileşme çalışmaları sonucunda farklı sektörlerde pek çok yeni iş disiplininin oluştuğunu bildiren Bizel, öğrencilere Sanayi 4.0 evresine hazırlıklı olmaları için şu tavsiyelerde bulundu; “Genç neslin hızla dijitalleşen dünyadaki yeni disiplinleri iyi anlayıp yorumlamaları ve gerekli hazırlıkları yapmaları çok önemli. Bu süreçte sağladıkları hız ve kolaylıklar sayesinde robotların hayatımızdaki rolü de her geçen gün artıyor. Dolayısıyla ağırlıklı olarak sanayi, bilim ve sağlık alanlarında kullanılan endüstriyel robotları programlayabilecek, üretim hatlarına entegrasyonunu sağlayabilecek ve yeni robotlar tasarlayabilecek mühendislerin yetiştirilmesi önem kazanıyor. Bu noktada Mitsubishi Electric Türkiye olarak 6 eksenli endüstriyel robotumuzu üniversitelerin mühendislik fakültelerine hibe ederek robot eğitim merkezleri kurulmasına katkı sağlıyoruz. Gençlerin eğitimine katkıda bulunmak için hayata geçirdiğimiz çalışmaları önümüzdeki dönemde de artırarak sürdüreceğiz.”