Uluslararası denetim ve danışmanlık şirketi EY’nin bu yıl 8.’sini gerçekleştirdiği ‘Global Bankacılık Risk Yönetimi Araştırması’, siber güvenlik ve veri ilişkili risklerin bankalar için en büyük endişe kaynağı olduğunu ortaya koyuyor. Yeni teknik ve teknolojilerin risk yönetiminde maliyeti azaltacağı öngörülürken, bu teknolojilerin uygulamaya geçilmesinde vasıflı işgücü bulmanın güç olduğu ifade ediliyor
Dünyanın lider denetim ve danışmanlık şirketlerinden EY, 35 ülkeden 77 bankanın üst düzey risk yönetimi uzmanları ile gerçekleştirdiği ‘Global Bankacılık Risk Yönetimi Araştırması’nın sonuçlarını açıkladı. Uluslararası Finans Enstitüsü (IIF) işbirliğiyle bu yıl sekizinci kez yapılan araştırma, bankaların risk yönetimi gündemlerini ve planlarını mercek altına alıyor.
Mayıs-Ağustos 2017 tarihleri arasında gerçekleştirilen araştırmanın sonuçlarına göre; bankaların risk yönetimi birimleri için en büyük endişe kaynağını siber güvenlik ve veri ilişkili riskler oluşturuyor. Katılımcıların %77’si siber güvenliğin 2018 yılında en önemli riskler arasında yer alacağını ifade ediyor. Söz konusu oranın 2015’te %55 seviyesinde olması, bankalar için siber güvenlik risklerinin kayda değer şekilde arttığına işaret ediyor. Bununla birlikte yöneticilerin %86’sı veri ilişkili risklerin gelecek beş yıllık dönemde yükselen riskler arasında yer alacağını belirtiyor.
Risk yönetimi büyümede belirleyici olacak
EY Türkiye Danışmanlık Bölümü Direktörü Ümit Şen, araştırma sonuçlarına ilişkin yaptığı değerlendirmede şunları söyledi:
“Bankalar risk yönetiminde bir dönüm noktasındalar. Finansal hizmet sunan tüm kuruluşların bugün ortaya çıkan risk ve fırsatları teknolojik inovasyonlar aracılığıyla yönetme biçimleri önümüzdeki 10 yıllık dönemde büyüme kabiliyetlerini şekillendirecek. Risk yönetimi liderleri verinin hem risk hem de fırsat barındırdığının bilincindeler. Ancak özellikle siber tehditlerin ve dijital dönüşümün bankaları etkilemeye devam ettiği bir dönemde, farklı zorluk ve değişimleri bir araya yönetebilme becerisi liderler için belirleyici olacak. Bu anlamda; risk yönetimi liderlerinin daha proaktif bir yaklaşım benimseyerek iş kolları ile yakın çalışması gerekiyor. Önümüzdeki dönemde kullanılan yeni teknolojiler ve ortaya çıkan yeni riskler arasında denge sağlanması ve bu tablonun bankanın risk iştahı kapsamında değerlendirilmesi risk yönetimi liderlerinin önemli sorumlukları arasında yer alacak.”
Araştırmaya katılan risk yönetimi liderleri, artan siber güvenlik tehditleri ve dijital dönüşümün etkisiyle risk birimlerinin ve standartlara uygunluğu denetleyen departmanların önceliklerini yeniden belirlediklerini dile getiriyor. Katılımcıların %71’i risk ve uygunluk birimlerinin en büyük önceliklerinin, risklerin belirlenmesine destek olunması ve risk toleransı dikkate alınarak stratejik bir plan oluşturulması olduğunu ifade ediyor. Yeni teknolojileri, ürün veya hizmetleri ilgilendiren yasa ve düzenlemelere ilişkin konularda rehberlik sağlanması da risk ve uygunluk birimlerinin önemli sorumlulukları arasında yer alıyor.
Yeni teknolojiler maliyetleri azaltacak
Günümüzde bankalar, blockchain, robotik süreç otomasyonu ve robo-danışmanlar gibi yeni teknolojileri giderek fazla kullanmaya başlıyor. Araştırmaya katılan risk yönetimi liderleri, otomasyon, dijitalizasyon, makine öğrenimi ve yapay zekâ kullanılarak oluşturulan risk modelleri gibi yeni teknik ve teknolojilerin risk yönetimi maliyetini aşağı çekeceğini öngörüyor. Bun karşın; söz konusu yeni teknolojilerin uygulanması aşamasında, vasıflı işgücü bulunmasının güç olduğu ifade ediliyor.
