Acıbadem Kadıköy Hastanesi’nde 17 Kasım Dünya Prematüre Günü kapsamında, prematüre bebeklerle birlikte aileleri ve doktorları bir araya gelerek zaferlerini kutladılar. Etkinliğin açılış konuşmasını Acıbadem Kadıköy Hastanesi Direktörü ve Başhekimi, Çocuk Cerrahisi Uzmanı Dr. Mustafa Candan yaptı. Dr. Candan konuşmasında yenidoğan yoğun bakımında bir süre zaman geçiren bebekleri biraz daha ayrıcalıklı, biraz daha özel bebekler olarak düşündüğünü belirterek “Onların büyük çoğunluğu biraz aceleci bebekler, tez canlılar. Ama ufacık bedenlerine inat, oldukça savaşçı bir ruha sahipler” dedi.
Her yıl 125 bin prematüre bebek doğuyor
Etkinlikte konuşan Acıbadem Kadıköy Hastanesi Neonatoloji Uzmanı Yrd. Doç. Dr. Atalay Demirel de ülkemizde her yıl yaklaşık 125 bin prematüre bebeğin aramıza katıldığını belirtti. Yrd. Doç. Atalay Demirel sözlerine şöyle devam etti:
“2,5 – 3 kiloluk bir bebek gördüğümüzde bile ‘Ne kadar küçük”’ diyebiliyoruz. Ama bizim bebeklerimizin kimi bir kilo, kimi bir kilonun bile altında doğmuş olabiliyor. Öyle ki bazen iki, hatta üç bebeği bir araya getirdiğimizde ağırlıkları 2 kilo 800 grama bile ulaşmayabiliyor. Ancak onlar minicik bedenlerinin aksine inanılmaz güçlüler. Bizim başımıza geldiğinde kaldıramayacağımız birçok sorunu onlar bir şekilde atlatabiliyor, büyük mücadele verip yaşama çok sıkı tutunuyorlar. Bizim de amacımız onları kendilerine yetebilen sağlıklı bireyler olarak ailelerine teslim edebilmek. ”
Yrd. Doç. Dr. Atalay Demirel özellikle 2000 yılından sonra gelişen teknolojiler sayesinde yaşanılan sağlık sorunları ve kayıp oranlarında ciddi azalma olduğuna dikkat çekerek, “Doğum sonrasında karşılaşılabilecek sorunlara hazırlıklı olmak, bunları zamanında saptayıp tedavileri yapabilmek ve kalıcı bir problem olduğunda iyileştirici bakımını yapmak tedavinin ana basamaklarını oluşturuyor. Bu nedenle prematüre bebeklerin deneyimli yenidoğan uzmanlarının, çocuk doktorlarının ve yoğun bakımdaki bebeklerin birebir bakımlarından sorumlu olan yenidoğan hemşirelerinin olduğu merkezlerde izlenmeleri yaşamsal öneme sahip” dedi.
Seda Örü (33 yaşında )
“Doğduğunda sadece 800 gramdı”
2 çocuğum da prematüre doğdular. İlk oğlum Yiğit Emir 33 haftalık ve 1,5 kilo dünyaya gelmiş, yaklaşık 10 gün kuvözde kalmıştı. İkinci oğlum Yağız daha da aceleci davrandı ve henüz 26 haftalık iken dünyaya gözlerini açtı. İlk oğlum da prematüre doğduğu için bu zorlu süreçte aslında tecrübeli olsam da Yağız yoğun bakıma girdiğinde çok korkmuştum. Çünkü sadece 800 gramdı, yani 4 elma ağırlığında bile değildi. Boyu ise 31 santim, düşünün bir cetvel kadardı. O kadar minikti ki küçük bir tülbent bile üzerini örtmeye yetiyordu. O minicik bedeniyle tam 45 gün kuvözde kaldı yavrumuz. Bu süreçte her ebeveyn gibi çok korktuk ama minik bebeğimizin emin ellerde olduğunu anlayınca, korku yerini daha çok güvene bırakmaya başladı. Oldukça zorlu bir süreçti ama şükürler olsun savaşı biz kazandık. Yakında 3 yaşına girecek olan Yağız gelişiminde yaşıtlarını yakaladığı için çok mutluyuz.
Neslihan Yılmaz (30 yaşında )
“Tam 95 gün kuvözde kaldılar”
“İlk çocuğumuz 25 haftalık iken dünyaya gelmişti. Maalesef ciddi sağlık sorunları yaşadı; hayata tutunamadı, onu 20 gün sonra kaybettik. Kimliğini bile çıkarmıştık, adı Yusuf’tu. Aradan 3 yıl geçtikten sonra ikizlerimize hamile kaldım. Elif Ece ile Alp Eren de erken geldiler dünyaya. İlk çocuğumuzu kaybettiğimiz için aynı şekilde onları da kaybedeceğimiz kaygısı nedeniyle dünya adeta başımıza yıkılmıştı. Her ikisinin de solunum yetmezliği problemi vardı, kızımızın ayrıca kalbinde ve gözlerinde de problemler gelişti. Doktorumuz ikizlerimizin iyi olacaklarını söyleyince, yüreğimize bir nebze olsun su serpildi. Tam 95 gün boyunca kuvözde yaşam mücadelesi verdiler. Doktorlarımıza güvendik ve umutla bekledik yavrularımızın iyileşmesini, çok şükür ki bu zorlu süreçten sonra sağlıklı bir şekilde onları kucaklarımıza alabildik. Elif Ece ve Alp Eren şu an 5,5 aylık oldular ve çok da sağlıklılar.”
Serap Tekin Akbaş (34 yaşında)
“Solunum problemleri oluşmuştu”
Sarya Elvin ile Arjin Ceylin 33 haftalık iken doğdular. Sağlık problemlerim nedeniyle sabahın bir vakti sancım tutunca beni apar topar doğuma aldılar. Sarya doğduğuna 2 kiloydu Arjin de sadece 1,5 kilo. Her ikisi de 2 hafta kaldılar yoğun bakımda ve birer gün arayla taburcu oldular. İkizlerimiz yoğum bakımda kaldıklarında ciddi kaygılar içinde kalmış olsak da aslında içimiz oldukça rahattı; çünkü onlar emin ellerdeydiler. Her ikisi de çok şükür şu an yaşıtlarıyla aynı gelişimi gösteriyorlar.
Pınar Erdur (36 yaşında)
“İki kızım da prematüre doğdu”
Kızım Nil Erdur 33 haftalıktı dünyaya geldiğinde. Karaciğer enzimlerimin yükselmesi sonucu gebelik kolestazı oluşunca, kızımı sezaryenle erken almak zorunda kaldılar. İlk kızım da prematüre doğmuş ama yoğun bakımda yatmamıştı. Nil’in 15 gün boyunca kuvözde kalması, hastaneden onsuz çıkmak zorunda kalmak oldukça üzmüş ve kaygılandırmıştı bizi. Çok şükür şu an 9,5 aylık olan kızım sağlığına kavuştu ve yaşıtları gibi gelişim gösteriyor.