Ürün Yaşam Döngüsü
Ürün yaşam döngüsü, her ürün için farklı yöntemlerin kullanıldığı nadir durumlardan biridir.
Bir e-ticaret siteniz varsa, ürünün yaşam döngüsünü ve ürünün kaderini takip etmek kolay olacaktır.
Ürün döngü içinde ne kadar uzun kalırsa, ürün kalitesi ve başarısı o kadar iyi olur. Bu nedenle, pazarlama tarafında çalışanlar, uzun vadeli bir döngü sağlamak için ürün üzerindeki özellikler ve reklamlar hakkında iyileştirmeler sağlamaktadır.
Bu süreç bize ürün yaşam döngüsünü bu şekilde aktarmaktadır.
Peki ürün yaşam döngüsü nedir?
Ürün yaşam döngüsü, ürünün üretildiği andan satış anına kadar olan süreçtir. Buradaki ana görüş, talepteki artış veya azalış durumudur.
Bu durumda, ürünün ilgi çekmesi veya tercih edilmemesi gibi algılar ortaya çıkmaktadır. Pazarlamacıların bu konudaki önemli rolü, ürünün kaderi için pazarlama ve reklam çalışmalarıdır.
Bu pazarlama ve reklamcılık faaliyetlerinin varlığı, ürünü hedef kitleye yaymak ve ürünü kolayca erişilebilir hale getirmektir.
Her ürün kendi pazar stratejisine sahip olduğundan, ürün seçiminde arz-talep dengesinin takip edilmesi önemlidir. Aksi takdirde, ürünü bilmeyen satıcılar tarafından sorunlar ortaya çıkacaktır.
Ürün yaşam döngüsü stratejilerinin tanımlanması ve uygulanması, ürünün tanınması ve piyasa değerinin görülmesi açısından önemlidir.
Ürün yaşam döngüsü stratejileri:
Ürün geliştirme süreci: Ürün adına yapılan testler, ürünün analizi ve hazırlanması, ürünün proje olarak varlığı bu aşamada gerçekleşir. Ardından ürün için bir prototip ortaya çıkar ve yatırımcılarla iletişim kurulur. Başarılı olunursa, ürün üretilmeye ve pazara dağıtılmaya başlanır.
Ürünün piyasa tanıtımı: Bu bölüm, ürünün geliştirme aşaması kadar önemlidir. Bu aşamada, ürünün etkili pazarlanması için hedef kitle oluşturulur. Reklamlar hedef kitleye göre verilir. Bu bağlamda, ürünle ilgili televizyon ve sosyal medya reklamları da ürünün kaderini belirler. Örneğin, aynı ürün birkaç kez gösterildiğinde beklenen hedefi vermez, çünkü bu uzun bir süreçtir. Pazarlama, reklam ve hedef kitleye uyum yoğunlaştırılmalı ve doğru bir tespit yapılmalıdır.
Pazar payı: Ürünün tanıtımı ve tespiti doğru yapılırsa, tüketiciler ürüne olan ihtiyacı hissetmiş ve talep etmiş demektir. Bundan sonra yapılması gereken, ürünün pazardaki konumudur. Pazarlama ve reklamcılık çabalarının doğruluğu ile ürün, adını pazarda daha popüler hale getirmeye başlayacaktır. Ürünü duyurmak ve ürün satışlarını artırmak rekabetçi ortamı ortaya çıkaracaktır. Buradaki en önemli sonuç rekabetin varlığıdır.
Zirve dönemi: Zirve başarı gibi görünse de, istikrarlı bir durumda ortaya çıkan bir kavramdır. Grafiksel olarak düşündüğümüzde, pik döneme (yoğun dönem) kadar olan tüm aşamalar artmasına rağmen, pik dönemindeki bu artış eğrisi düz, sabit bir çizgi olarak değişmiştir. Bu durumda, önemli olan zirveye çıkmak değil, zirvede kalabilmek durumudur.
Doygunluk ve düşüş dönemi: Ürün zirvede kalmaya başladığında, doygunluk süresi yavaş yavaş ortaya çıkar. Bu dönemde hedef kitle ürünü biliyordur, ancak daha önce olduğu gibi ürüne ihtiyacını hissetmiyordur. Bu konuda yapabileceğiniz en önemli durum, rekabeti fırsata dönüştürmek ve ürün çeşitlendirmesine gitmektir. Aksi takdirde, rakiplerin ürünle ilgili yaptırımlarının çeşitliliği sizi pazardan çıkaracaktır. Önemli olarak, Bu dönemde yeniliklerin ve teknolojilerin gerisinde kalmazsanız, başarınız devam edecektir.
Sonuç olarak, Unutmayın, ürününüz düşerse, düşersiniz, siz düşerseniz, pazar düşer.
