Bize kulüpten bahseder misiniz?
Biz, İTÜ Markalaşma Kulübü olarak kendi alanında ilk olmayı hedefleyen, kariyer kulübü mantığından ziyade kişilerin hem bireysel hem de toplu olarak çalışmalarda bulunup gerçek hayata kişisel markalar olarak hazırlamayı amaçlayan bir oluşumdur. Yeni kurulan bir kulübün avantajlarından ziyade dezavantajlarından bahsedecek olursak, eski kulüplerin sahip oldukları şirketler tarafından onlara verilen imtiyazlara sahip olmayarak birtakım dezavantajlara sahip olsak da şu anda altıncı ayında olduğumuz kulübümüz kendi alanında Türkiye’de en hızlı ivmelenme gösteren öğrenci oluşumudur ve yakın zamanda Türkiye’nin her yerinde faaliyet gösterecektir.
Bu hızlı büyümenizi neye borçlusunuz?
Buraya gelen insanlar kişisel markalaşmanın alt dallarında kendilerini bulabiliyorlar. Biz burada her şeyden önce liyakata önem veriyoruz. Üyelerimizin kendilerinin bir işi alıp baştan sona yönetebilecek konuma gelmelerine olanak sağlayarak onların kendi hayallerini gerçekleştirmesine önayak oluyoruz. En büyük amacımız kendi hayallerimizi gerçekleştirirken diğer insanların hayallerini de var etmektir. Bu yüzden bugün bu ivmeye sahibiz.
Vizyonunuz ve misyonunuz nedir?
Biz kişilerin hayallerinin onları, hayallerinin gerçekleştirilmesinin ise kişisel markalarını oluşturduğuna inanıyoruz. Bugün dünyanın önde gelen iş adamları hep kendi markalarına sahip insanlardır. Biz de şirket ve kurum kültürü olarak başarının insanların bireysel başarısından beslendiğine inanıyoruz. Kulübümüzün kurulma amaçlarından biri de budur. İnsanlar başarırken kişisel markalaşmanın Türkiye’de ve hatta uluslararası alanda bir vizyon haline gelmesi ve bu alanda ilk faaliyetleri gösteren Markalaşma Kulübü’nün alanında lider olması en büyük gayemizdir.
Sizi diğer öğrenci kulüplerinden ayıran nedir?
Bizim Markalaşma Kulübü olarak asıl önem verdiğimiz şey insandır. Bu yüzden bir öğrenci kulübü mantığından ziyade bir start-up mantığıyla ilerliyoruz. Buraya gelen insanların hepsi hayallerini gerçeğe dönüştürmek için geliyorlar, bu da bizi diğerlerinden ayıran en önemli fark olarak ortaya çıkıyor. Biz beyaz yakalı olmayı hedeflemekten ziyade insanların kendi geleceklerini yaratmasını hedefliyoruz. Eğer öğrenci kulüplerini ev olarak değerlendirir, firmaları ve çalışma hayatını şirket olarak ele alırsak bizler Starbucks’ın marka konumlandırmasını yaptığı ‘3.mekan’ felsefesindeki gibi; bu ikisi arasında köprü kurmaya çalışması gibi kişilerin kendilerini rahat hissetmesine olanak sağlayarak bir yandan da gelişmelerine önayak olmaktır. İTÜ Markalaşma Kulübü ne diğer kariyer kulüpleri kadar arkadadır ne de şirketler kadar katı prosedürlere sahiptir. İnsanların hem sosyalleşerek hem de belli prensipler çerçevesinde çalışabileceği ortam açığını görerek kurulmuş bir oluşumdur.
Peki Markalaşma Kulübü neden kuruldu?
Başka yerlere gittiğinizde, kulüp veya şirket bazında, var olan formalitelerle uğraşmanız gerekir. Bu da kişilerin enerjisini ve vaktini alır. Markalaşma Kulübü kişilerin bunlarla vakit kaybetmesi yerine yapmak istedikleri ve iyi olduklarını düşündükleri işe ağırlık vermelerine olanak sağlamak amacıyla kurulmuş bir oluşumdur. Eğer Markalaşma Kulübü içerisindeki insanlar alanlarındaki diğer insanlardan daha başarılıysa bu Markalaşma Kulübü’nün başarısıdır çünkü burası hayalleri olan insanlar için kurulmuştur. Esasında İTÜ Markalaşma Kulübü de bir hayaldir ve biz de hayalleri gerçeğe dönüştürüyoruz.
Bugüne kadar yaptıklarınızdan ve yapacaklarınızdan bahseder misiniz?
Altıncı ayımızı doldurmamıza rağmen şu anda İTÜ, Boğaziçi, Bilkent gibi üniversitelerde halihazırda ekipleri bulunan, yaklaşık 2000 kişiye ulaşmış bir oluşumuz. Yaptıklarımızdan bahsedecek olursak 2-3 Ekim’de gerçekleştirdiğimiz zirvemizde alanında yetkin, hayalleri olan ve bunları gerçekleştirmiş insanları ağırladık. Örneğin geçmişte savunma sanayisinde bulunmak istediğini çokça dile getirmiş ve en nihayetinde bunu hayata geçirmiş bir girişimci Sadettin Saran’ı, seri girişimci olarak Hakan Baş’ı, Dünya Sağlık Örgütü Avrupa programı eski direktörü Dr. Serdar Savaş’ı ve daha nicelerini ağırladık. Kendimizi sadece zirveyle sınırlandırmayarak farklı konularda workshoplar düzenledik. Örnek verecek olursak Branding Türkiye’nin kurucusu Ferhat Mürsel Sağlam’la dijital markalaşma konusu üzerine eğildik. Saffron Brand Consultants Bölge Direktörü Turgay Adıyaman, İTÜ’ye gelerek kulübümüz adına bir kişisel markalaşma workshop’ı düzenledi. Her alanda kendimizi geliştirmeye kararlı kulüp üyeleri olarak bu workshopların ardından Python Programlamaya Giriş eğitimlerine başladık. Bu çalışmaları gerçekleştirirken benzerlerimizden en önemli farkımız yaptığımız çalışmaların araştırma ve geliştirme sürecini kitlemizi oluşturan insanların yönetmesidir. Oluşturduğumuz sistemde amacımız insanların istekleri ve beklentileri doğrultusunda hareket etmektir. İki ay sonra yapacağımız zirveyle ve arkasından sene sonunda gerçekleştireceğimiz bir programla ülke çapında ses getirecek ve alanında ilk olacak bir çalışmanın temellerini de attığımızı söyleyebiliriz.
Biz, Markalaşma Kulübü olarak yola ikna edilmişlerle değil inanmışlarla çıkıyoruz. Bu yüzden bugün başarılı olmamız kaçınılmaz bir gerçekliktir. Bu iddialı yolculukta yaptıklarımız, yapacaklarımızın teminatı olacaktır.
Sosyal Medya Hesaplarımız
- itumark.org
- com/itumarkalasma
- com/itumarkalasma
- com/itumarkalasma
- com/itumarkalasmakulubu
