İnsan Kaynakları Çalışanları Seçerken Nelere Dikkat Eder?
Mezun olduktan sonra en korkulan anlardan birisi de iş görüşmeleri ve mülakatlardır. Bu yazımızda bu görüşmelerde ve iş hayatınızda sizlere yardımcı olacak birkaç husustan bahsetmek istiyorum.
– Kendini tanımak: İnsan hatalarını eksikliklerini güçlü yönlerini fark edip, bunları iyi analiz edip, bu kriterlere göre geleceğini planlar. Başarılı insanların ortak özellikleridir kendini tanımak. Kendini tanıyamamış birey ise gelişmeye kapalıdır. Sürekli yol değiştirir pusulasız denizci gibi rüzgar nereye götürürse oraya gider. Geleceğini kendini tanıyarak planlamış kişi ise o rüzgarı hesaplar hedefindeki yere en hızlı şekilde ulaşır.
Peki ne yapmalı kendimizi öğrenmek için?
Bazen kendini tanımak dışardan bakan bi göz olmadan zor olabilmekte. O zaman doğru ve realistik olacağına güvendiğimiz ve bizi uzun zamandır tanıştığımız kişilerden bizleri eleştirip kendimize SWOT analizi yaptırabiliriz. Tabi kendimiz de yapabiliriz bu analizi. Tüm saydığım nedenlerden ötürü şirketler ve kurumlar da kendini tanıyan kişilere değer vermektedir.
– Çözüm odaklı olmak: Hobbs der ki “İnsan özünde kötümserdir.”. Yani insan bir olay ya da kişi ile karşılaştığında eksik ve kötü yönleri ilk dikkatini çeker. Bu doğamızda olan bir şeydir. Ama biz içgüdüsel davranışı baskılayıp pozitif bir insan olmalıyız. Bir işin neden olmayacağını düşünmekten ziyade nasıl daha iyi bir hale getirebiliriz diye düşünmeliyiz. İşimizi yapmak değil işimizi geliştirmek bizi farklı kılar. Hata yapmak normaldir önemli olan nasıl üstesinden geldiğimizdir.
Bu bağlamda önemli olan bir noktada iletişim. İçerisinde birçok insanın olduğu durumlarda iletişim kurmadan çözüme ulaşmak zorlaşır. İletişimin işlerinizi ne kadar kolaylaştırdığını siz de deneyerek fark edebilirsiniz. Şirket ve kurumlarda doğal olarak çözüm odaklı ve güçlü iletişim yeteneği olan adayları seçmektedir.
– Öğrenmeye açık olmak: Öğrenmeye açık olmak belkide en çok dikkat edilen unsurlardan birisi. Yıllar önce bilgiye ulaşmak zorken günümüzde ise takip etmek zorlaştı. Sürekli hemen hemen her alanda eskinin yerini yeni bilgiler alıyor. Öğrenmeye açık olmak ise esasında bilgiye aç olmak olarak tanımlanabilir. Bu bilmediğimiz veya yeni ortaya çıkmış bir alan için de olabilir.
Bu konuda birçok firmada insan kaynakları müdürü olarak çalışmış Kenan Şahan’ın harika bir örneği var.
Diyor ki; “Bir gün iki farklı üniversite ve başarı düzeyine sahip ama aynı birimde görev alan iki stajyerimiz vardı. Bir tanesi yüksek puanla girdiği üniversitesine ve not ortalamasından ötürü verilen görevleri beğenmedi ve layıkıyla yerine getirmedi. Bir gün uzaktan diğer stajyerimizi inceledim, o ise en basit fotokopi işini bile özenle yapıyor ve verilen fotokopi kağıtlarında ne yazıyorsa okumaya, öğrenmeye çalışıyordu. Fotokopileri neden okuduğunu sorduğumda ise bana bunlardan üniversitesinden daha fazla şey öğrendiğini söyledi. Bu cevap benim için onu işe almam için yeterliydi. Günün sonunda bizimle çalışmaya devam eden kişi başarılı olan üniversiteden stajyer değil, öğrenmeye meraklı olan aday oldu.”
Sonuç olarak eğitim hayatımızda, kariyer ve stajyerlik dahil her aşamada kendimize öğrenecek bir şeyler çıkarmalıyız.
– Güvenilirlik: Bu konu aslında çoğunlukla izlenim ile ilgilidir. Bizlerin karşı tarafa verdiği izlenim sonucunda gelişir. Bu konuya kendine güven, giyim kuşam, sözlerimizle karşı tarafa verilen hissiyat gibi birçok başlık girer ve bunların içine yıllar içinde gelişen özellikler de girer. Ama bunlardan önce görüşmeye çağrılmalıyız. Bunun için CV oluştururken dikkat edilmesi gereken noktalar var. CV yazarken basit düşünmeli her şey açık net olmalı. Fotoğraf ilk göze çarpan nokta olduğundan düzgün çekilmiş bir fotoğraf mülakata çağrılmada önemlidir. CV genel olarak bütünsel olmalı, birbiri ile çelişmemeli.
Mülakata çağrıldıktan sonra ise başvuranların şirketin vizyonu ve misyonu hakkında bilgisi olmalıyız, Özellikle mülakat sırasında güzel bi etki bırakmak için bunları bildiğini belli etmeliyiz. Görev tanımını iyi bilmeliyiz. Ne için başvurduğunu bilmemek kötü bir izlenim bırakmamıza sebep olur.
Gene güvenilirlik sağlayacak noktalardan birisi daha önce sorumluluk almış olmamız ve konfor alanından çıkmış olmamız. Bu bir öğrenci kulübünde görev almak da olabilir veya yurtdışına çıkmış olup başka bir coğrafyada hayatta kalma deneyimi de olabilir. Bunlar karşı tarafın güvenini kazanmamızı sağlayabilir..
Ne olursa olun kendiniz olmalıyız başkası gibi görünmek elbet ortaya çıkacaktır. Mevlana’nın dediği gibi “Ya olduğun gibi görün ya da göründüğün gibi ol. “
Okuduğum ve izlediğim kaynaklardan çıkardığım dikkat edilmesi gereken hususları 4 başlık etrafında toplamaya çalıştım. Eklemek veya düzeltmek istediğiniz noktaları yorumlarda belirtirseniz sevinirim. Okuyan herkese kariyerinde başarılar dilerim.
