Yapılan araştırmalara göre 2021 yılında dünya çapında çevrim içi ürün ve hizmet satın alan 2,14 milyardan fazla insan bulunuyor. Şirketler için dijitalleşen dünyada tüketici beklentilerini karşılamanın ve rekabet ortamında büyümenin günden güne zorlaştığını belirten uluslararası eğitim platformu Laba eğitmenleri, online satış yapan kurumların büyümesini engelleyen 5 tuzağı ve çözüm yollarını paylaşıyor.
Pandeminin etkisiyle daha çok hayatımıza dahil olan dijitalleşme hem kurumları hem de bireyleri etkisi altına alıyor. Öyle ki yapılan araştırmalar 2021 yılında dünya çapında çevrim içi ürün ve hizmet satın alan 2,14 milyardan fazla insan olduğunu gösterirken, bu rakamların gelecek yıllarda da artacağını gösteriyor. Online satışların ve rekabetin giderek arttığı bu süreçte kurumların daha stratejik hareket etmesi gerektiğini vurgulayan uluslararası eğitim platformu Laba eğitmenleri, kurumların çevrim içi satış yaparken dikkat etmesi gereken 5 tuzağı ve çözüm yollarını sıralıyor.
Mağazadan Satın Alma Devri Bitiyor!
Teknolojinin ilerlemesi kurumlara yeni kapılar açarken, bireylerin de tüketim alışkanlıklarını etkiliyor. Yapılan son araştırmalar, 2040 yılına kadar arabadan market alışverişine kadar tüm satın almaların %95’inin çevrim içi yapılacağını gösteriyor. Bu durumdan yararlanmak isteyen kurumların ise tüm iş süreçlerinde stratejik hareket etmesi gerekiyor. Bir markayla ilgili olumsuz bir deneyim yaşayan tüketicilerin 3’te 1’inin markadan vazgeçtiğine ayrıca dikkat çeken Laba eğitmenlerine göre e-ticaret faaliyetlerinde tüketici isteklerini ön plana almak, her zamankinden daha fazla önem kazanıyor.
Dijitalleşen Kurumların Büyümesini Engelleyen 5 Tuzak
Uluslararası eğitim platformu Laba eğitmenleri, dijitalleşme sürecinde göz ardı edilen 5 tuzağı paylaşıyor.
1. Projenin teknolojik uygulamasına vurgu yaparken diğer süreçleri unutmak. Şirketler genellikle bir ürünü mümkün olduğunca teknolojik olarak havalı hale getirmeye odaklanıyor. Bunu yaparken ise işletim sisteminin yanı sıra lojistik, tedarik ve B2B gibi diğer kanalların yönetimini gözden kaçırıyorlar. Bu durumdan kaçınmak için kurumların; tüm iş unsurlarını paralel olarak tasarlaması, e-ticareti bir öncelik haline getirmesi ve online mağazanızın KPI’larını projeye dahil olan tüm departmanların sonuçlarına bağlaması önem arz ediyor.
2. Stratejik hedefler üzerinde düşünmeden bir aksiyon planı oluşturmak. Şirketler genellikle mümkün olan en kısa sürede başlamaya ve sonuçlarını hesaplamadan hızlı kararlar almaya çalışıyorlar. Bu yaklaşım ise ölçeklendirme sorunları doğuruyor. Örneğin, bir kurumun siteye yeni bir özellik eklemesi gerektiğinde bunun teknik olarak imkansız veya çok pahalı olduğu ortaya çıkabiliyor. Kurumların uzun etapta başarılı sonuçlara ulaşabilmeleri için çalışmaya başlamadan önce uzun ve kısa vadeli hedeflerine karar vermesi gerekiyor.
3. Kaynak yetersizliğini önemsememek. İşletmeler ilk kez online süreçlere başladıklarında genellikle riski azaltmaya çalışıyorlar. Şirket içinden kaynakları ödünç alarak daha az harcıyor, çalışanları temel proje görevlerinden uzaklaştırıyor ve anında yatırım getirisi bekliyorlar. Ancak böyle bir plan, çeşitli iş sektörlerinde önemli maliyetlere ve hatta kayıplara yol açabiliyor. Bu nedenle işe başlamadan hem birey hem de maddi kaynakları gözden geçirmek ve planlamaları yapmak olası problemler yaşandığında daha etkili adımların atılmasına katkıda bulunacaktır.
4. Ekonomik unsurları yolda keşfetmeye çalışmak. Şirketler genellikle bir iş birimini, ürün veya müşteri karlılığına odaklayarak kurumun karlılığını hesaplamıyorlar. Bu nedenle, kurumun büyümesini engelleyen kısa vadeli kararlar alıyorlar. İkinci yanlış düşünce ise yeniden tasarlanması gereken ve yavaşlayan bir iş modeli uygulamak. Tüm bunlardan kaçınmak için daha yolun başında ekonomik adımları düşünmek önemli olacaktır.
5. Ana işe yakın, yeni bir iş kolu yaratırken her şeyi aynı anda yapmaya çalışmak. Ağırlıklı olarak geleneksel çalışan bir şirket için online süreçler kolay değildir. Bu tür kurumlarda onaylar çok uzun zaman alabilir, bu da işi yavaşlatabilir ve yaratıcılığı sınırlayabilir. Yeni bir iş kolu oluşturmak isteyen kurumlar iki iş dalını ayırarak daha verimli bir süreç oluşturabilirler. Örneğin teknolojik ürünler üreten bir şirketin, üretim ve e-ticaret alanında faaliyetlerini ayırırken farklı ekiplerle çalışması daha verimli bir adım olacaktır.
