COVID-19 ( Koronavirüs ) nedir, Virüse karşı Toplumsal duruşumuz ne düzeyde?
Ilk vaka olarak bilinen Çin’ in bir havyan balık pazarında balık satıcısı olarak bilinen 49 yaşında bir kadın hasta olarak kayıda geçmiştir. Daha sonra aynı balık pazarından sürekli alış-veriş yapan 61 yaşındaki erkek hasta ilk yatan hasta ile aynı belirtileri göstermiştir.
Gelen bu iki hastanın belirtilerinde kuru öksürük, yüksek ateş ve nefes darlığı olarak kayıda geçmştir. Hastaların tedavisine şu yolda yön verilmiştir hastalar entübe edilerek sanal vantilatöre bağlanmışlardır. Daha sonra hastalardan alınan örneklerde SARS-CoV virüsüne yüzde 85 oranında benzerlik gösteren yeni bir Coronavirus (2019-nCoV) tanımlanmıştır.
1 ocak 2020 tarihinde Çin’in Hubei eyaletine bağlı Wuhan şehrinde bulunan balık pazarı virüs çıkış noktası olarak düşünüldüğü için kapatılmıştır.
Gün geçtikçe yaşanan vaka sayısında artış görüldükten sonra Wuhan şehri tamamen karantinaya alınmış ve giriş çıkışlar kapatatılmıştır.
Tüm bunlar yaşanırken ülkede hastalık yayılmadan önce seyahat eden vatandaşların hastalığı yayma düşüncesi çoktan gerçekleşmiş ve Avrupa Birliğinde ilk önce İtalya, Fransa ve Almanya ‘da ilk vakalar görülmüştü.
Dünya çapında açıklamalar yapılmaya başlanmıştı ve bir panik havası artık oluşmuştu çünkü virüs pandemi olarak görülme aşamasına doğru gidiyordu. Bütün bu olaylar devam ederken Çin’den sonra en çok vaka sayısı Amerika’ da görülmeye başladı ve artık bir pandemi çağrısı yapılması için DSÖ (Dünya Sağlık Örgütü) bir araya geldi.
DSÖ artık bir pandemi olduğunu ve bütün ülkelerin yapması, uygulanması gereken kurallar vaka sayıları ülkelerin risk durumları gün gün haber kanallarında ulusal kanallarda yayınlanmaya başlamıştı.
Peki bunlar olurken ülkemiz ne yapıyordu bütün ülkelerde görülen koronavirüs en geç Türkiye’ de görüldü ve bu ülke olarak rahat ve yapılması gereken uygulanması gereken kuralları hiçe sayarak sosyal alanların kullanılmasına hatta sosyal alanların kullanışı daha çok artmıştı.
Türkiye sağlık örgütü ve sağlık bakanlığı tarafından vatandaşların korunmasına dair ilk adım atıldı okullar bir hafta süre ile tatil edildi.
Bu uygulama yapılırken insanlar bunu tam bir tatil olarak gördüğü için çocukların ve ailelerin sosyal alanlara ilgisi artmış ve avm, kafelerde bir rağbete sebep olmuştur.
Sağlık bakanlığı tarafından fark edilen bu hareketliliği azaltmak amaçlı sosyal alanların saatlerinde değişikler sağlanmıştır fakat maalesef alınan tüm önlemlere karşı vatandaşın tutumu değişmeyince bakanlık tarafından alınan kararlar daha sert oldu.
Öncelikle okulların tatil süreci uzatıldı sonrasında cafe, avm ve eğlence merkezlerinin kapatılmasına yönelik önlemler başlamıştı ülke içerisinde bu süreç ilerler iken ülke dışından gelen uçuşlar artık tamamen durdurulmaya başlanmıştı.
Yapılan bu uygulamalar vatandaşın sağlığını korumak ve virüsün etkilerini en aza indirmekti.
Peki yapılan bu uygulamalarda vatandaş olarak ne kadar uygulama gösterdik veya devlet olarak yapılan hamlelerde ne kadar vatandaşını düşündüğü hep tartışıldı. Yapılması gerekenler halk tarafından uygulanma aşamasında hep bir sorun maalesef hep bir sorun yaşandı. Fakat Sağlık Bakanlığı tarafından yapılan açıklama şunu ileri sürüyor eğer vatandaşımız yasaklara uyar ise vaka sayılarında azalma ve hastalığın 2 ay sürecinde tamamen etkisini yitireceği belirtiliyor.